Bana hep ‘züğürt tesellisi’ derler ya; öyle gelirdi ‘mutlu olmaya çalış, bak ne zorluklar var’ vs denmesi… O zamanlar çok daha küçüktüm. Teselli için söylenen şeyler anlamsız gelirdi, anlaşılmamış hissederdim.
Bugün ama, bu yaşımda teselli verirken buldum kendimi.
Ne zorluklar, ne güçlükler dinledim seanslarda ve yaşadım da… Yine de anlıyorum bile demeye dilim zor vardı… Ben yine nötr duruşumla onu anladım ancak, gözyaşı gözyaşıma karışacaktı nerdeyse.
Tam o an Sevgili Tahir Özakkaş hocamızın şu sözleri geldi aklıma: ‘Terapi; iki kişi tüneme yaşıyorsa, terapist karşı tarafı empatik okuyabiliyorsa, danışan anlaşıldığını hissediyorsa, ve terapist zarar vermiyorsa her yerde olur, bazen iki kuru sandalye üzeri, bazen arabanın içinde bi yerde otururken… Ve öyle kuralcı kuralcı olunmaz bazen. 45 dakikada (bazen) bitmeyebilir… Kurallara bağlı kalacağım diye karşı tarafa tamamen kayıtsız kalınmaz… Bugün kendimi öyle buldum, geçecek dedim… Geçecek. Çok acıyordu, geçecek dedim. Ve evet geçecek… Anlaşıldığımız, hak verilmese de sadece anlaşıldığımız günler dilerim…?

.

.

Uzm. Psikojik Danışman/ Klinik Psikolog/ Psikoterapist Songül Çavdar