Sıkılıyorum!
Hem de çok sıkılıyorum.
Her gün sıkılıyorum.
Her yerde sıkılıyorum.
Herkesten sıkılıyorum.
Uykudan uyanırken bile sıkılıkıyorum.
Bu şekilde bu düzeyde sıkılganlık yaşayanlar için bu yazım…
♦️Yine bakımverenin bebeğin tüm ihtiyaçlarını görürken sevgi ve ilgi ve oyun ihtiyaçlarını görememesine gidecek sözlerim.
Bakımveren bebeği düzenli emziriyor, gazını çıkarıyor, altını temizliyor, banyosunu yaptırıyor hatta etraftan bu konuda alkış topluyor olabilir. Bunu çok güzel yapan bakımverenler var, zaten bebeğinin üzerine resmen titrer anneler.
♦️Ancak bu esnada; bebeğin keşif ve merak duygularıyla etrafı izlerken bakım vereni ona ‘agucuk gugucuk’ yapmada eksik kalıyorsa, herhangi bir şey şıngırdatıp sallamıyorsa, bebeğini güldürmüyor, eğlendirmiyor aktifleştirmiyorsa nöronlarını, bebek hayatı deneyimlemeye başlarken tat alamayacaktır.
?Elbette annenin bir sürü sorunu olabilir . ?Elbette lohusa depresyonunda bile olabilir. Hepsini biliyor, annelere hak veriyorum. Ben yanlızca sıkılıyorum diyen kişinin psikolojik olarak dinamiklerini anlatmaya çalışıyorum.
?Çocuğun etrafında ilgisini; aktif etmeyen kişiler yoksa , hayattan tat alması güçleşebilecektir. Bu yönelimle davranmış annelere ‘mekanik anne’ de denilmektedir.
Her ihtiyacını görürken, ilgi kısmını malasef pas geçenler…
◻️Eğer kişi dönemsel sıkılganlık yaşıyorsa, kalıcı değil ise, başka sorunlar da taranır. Hayat boyu bir sıkılganlıktan bahsediliyorsa ‘acaba bu sebepten olabilir mi’ diye bir terapistle beraber ilerlenebilmektedir.
?Yine psikoterapi ile ilerlemek, çocuğun veya kişinin yerinde yeterince aynalanması, aileye psikoeğitim verilmesi çözümlere ışık tutacaktır.
◻️Corona virüs sebebiyle evlerde daha fazla vakit geçirmekten sıkıldığımızın son derece farkındayım ancak bahsettiğim sıkılmışlığı normal yaşantımız bağlamında yorumlayınız.
Bu dönemde de sıkılmak dayanılmaz hale gelir ise, buyrun online terapiye ???
.
.
.
Uzm. Psikolojik Danışman/ Klinik Psikolog/ Psikoterapist Songül Çavdar
Siz de fikrinizi belirtin