İçimde bi sıkıntı var…
“Böyle adını bilmiyorum, neden olduğunu bilmiyorum. Ama sanki kötü bişey olacak gibi… “
Oluyor değil mi ara ara bu durum size…
Bugün bana da oldu biraz. Üzerine düşündüm, biraz okuma yaptım… Sıkıntım geçmedi ama mantığıma oturdu:)
İşlenmemiş travmalarımız arada hortlayıp bizi sıkar… Oysa konular kapanmış, bezleri silkelenmiştir. Ama çer çöp her nereye silkelendiyse işte orada bir birikim söz konusu. Sonra çöpler bekledikçe kötü kötü kokmaya başlıyor ve koku bizi rahatsız ediyor ?
Ne kadar kuvettli baskın bir hismiş bugün bir kez daha şaşırdım. Hissime sahip çıkıyorum uzun zamandır böyle bi his yoklamamıştı beni.
Düşündükçe anladım ki benim ki rahatsız olduğum bir davranışı kendimin yapıyor olmasının kaygılandırması. Bir kere de sen düş hataya bile bile değil mi? Yook illa ki düzgün, istediğim gibi olacak. Olmayınca böyle içimi bir el sıkıştırıyor.
Belki sizin sıkıntınız da böyle bir sıkıntı. Esasında aynı kapıya çıkıyor. Hoşlanmadığımız her türlü davranış, durum, duyguyu düzenlemedikçe işlemlemedikçe bu iç sıkıntısı bize davetsiz misafir olarak gelip çörekleniyor. Üstelik yatıya kalırsa yanında baş ağrısı, beden ağrısını da ekleyip getiriyor.
Bir iç sıkıntısı ne olacak ki bu kadar anlatıyorum? Bir değil binde bir bile gereksiz sıkıntılanmayacak kadar kısa ve muazzam bir hayat var dışarıda. Kimse bu aralar başını çıkarmaya gönüllü değil ancak hayatın iç sıkıntısı da bir gün geçicek 🙂
Bir derin nefeees ve asıl sıkıntımızı bulup yüzleşme zamanı ?

.

.

.
Uzm. Psikolojik Danışman/ Klinik Psikolog/ Songül Çavdar