İntihar etmek. Ölüm…
Ölünce her şey sona erecek. Ölüm her şeyin ilacı. Her şeyden topluca kurtulmak istiyorum demişti danışanım. O an onun acısını es geçip ölüm hiç bişeyin çözümü değil diyemedim. Anlaşılmaya ihtiyacı vardı. Duygu durumu karmakarışıktı. Onu zorlayan düşünceler beni o kadar zorlamıyor olabilir. Ama onu anladım. Ego gücü düşük, anne baba aynalanmasını az değil hemen hemen hiç alamamıştı. Üstelik babasının onu sıkıştırmalarını hala sevgi olarak yorumluyordu. Erkek arkadaşı ise ayrılmaya sürekli yer arıyordu. Hayatta tutunacak bi’şeyi kalmamıştı. Ona dallar sundum. Kendisinin başlı başına bu hayat ağacının bir dalı olduğunu hatırlattım. Artık o küçük çocuk olmadığını, kimsenin kucağında sevgi aramaya ihtiyacı olmadığını, en büyük sevginin kendi içerisinde olduğunu anlattım. Saman olarak var olmadığını, canlı kanlı bir insan olarak yaşamanın ona bahsedildiğini, bunun bir şans olduğunu, üretmenin güzelliğini anlattım. Deneyimlemeye başladı. Öyle kötüydü ki ilk yapıp satışa sunabileceği limonlu kek. Hayatımda bu kadar kötü ama bu kadar güzel emek dolu bir kek tatmadım. Tabiki önce bana getirdi. Kahkahalar attık Bir gün instagram hesabının reklamını yapacağıma söz verdim. Aile bağlamını çalıştık terapide. Bağımlılığı olan sevgilisi ile olan sayfasını ise kapattı. Yeni biri mi? Hayır yalnızlığı deneyimlecekmiş. Kendi ürettiği, kendiliği, kendi ayaklarının üzeri, teklik öyle tatlı geldiki… Yaşamak, ne güzel şey nefes almak…
Uzm. Psikolojik Danışman/ Klinik Psikolog/ Psikoterapist Songül Çavdar
Siz de fikrinizi belirtin