Bazı insanların vara yoğa hastalandığını, bayıldığını, titrediğini, korktuğunu, ağladığını görüyorsunuzdur.? Şimdi bu insanların size göre vara yoğa ağlaması, onların hayatlarının odağı.
Şöyle ki o kişi bir tek hastalığında ilgi görmüş, o kişi bir tek üşüdüğünde ısıtılmış, korktuğunda sakinleştirilmiş, bayıldığında hastaneye kaldırıldığı için ilk defa kucaklanmış ve ilgiye maruz kalmış. Şimdi o kişi bu ilgiyi nasıl bıraksın? Nasıl deriz ki vara yoğa? ?
Ama bence de bıraksa kendisi için keşke…
Bilmeyen anlamaz dediklerinden hani… ?Hayatında bir ekmek için bile kavga vermiş ailelerin çocuklarının, ya da paraya doymuş her şeyi fazla fazla vermiş ailelerin çocukları, sevginin fazlasını geçtim kırıntısını tadamaz.?Alsa da anlamlandıramaz, güveni sarsılmıştır bir kere. Onun sevgi yolu farklıdır ve bildiği gördüğü yollardan sevgisini göstermeyenler onun için net sevgisizdir. O ailelerde ya geçim telaşı vardır ya kavga ama kişi görülmek ve ilgi ister. Anlamlandıramaz anne baba ve ailesinin telaşını. Sevilmek ister temelde… Sevgi bizim birincil ihtiyacımız, olmazsa olmazımız, nefes aldığımız müddetçe sevgi ihtiyacının biteceği yok.
Ancak kişilerin, ailelerin davranışları beklediği yönde gelmeyince sevilmediğini zannetmesi, istediği gibi davranılmadığında sevilmeyeceği korkuları yaşaması, totalde müthiş yorucu… Yaralayıcı belki de.
Ya da her nasılsa… Burada öğrendiğim ve kendime kattığım, her danışanıma istisnasız söylediğim söylediğim cümlelerim var. ??♀️Kişi kendini sevebilir. ??♀️Ancak kendini sevebilirse başkaları da onu sevebilir. ??♀️Kendinizi sevilmeye layık görmediğinizde, öyle davradığınızda hatta sessiz kaldığınızda bile karşı taraftan hissedilir.
Ben size hadi bugün kendinizi sevin, geçmişinizle barışın, o anda herkes de sizi sever demiyorum. Bu hissedilmesi zor bir duygu. Süreç gerekiyor. Ama çabalamanın, öğrenmenin ve hissetmenin yollarını birlikte bulabiliriz… ??♀️Gerisi çorap söküğü gibi geliyor olacak ?
.
.
.
Uzm. Psikolojik Danışman/ Klinik Psikolog/ Psikoterapist Songül Çavdar
Siz de fikrinizi belirtin