Aktarım!
Ben bu kelimeyi cümle içinde geçirdiğim çoğu zaman anlamını bilmediğini görüyorum kişilerin.
O kadar önemli, o kadar önemsiyorum ki bu kelimeyi.
Ne demektir şöyle anlatayım.
İlk ilişkilerimiz, çocukluğumuz, annemizin biz özellikle 0-6 dayken tutumları, babamızın bize davranışları bizim beynimize, bilinçdışımıza mıh gibi kazınır, kodlanır, hücrelerimize siner, linklenir…
Ve karşımıza çıkan kişiler eğer anne babamıza biraz benziyorsa sanki onun gibi davrancak hissine kapılır, ona annemiz ya da babamız aktarımı yaparız.
Örneğin öğretmen otoriter davranırsa evde ki otoriter babaya benzetir, belki babadan korkuyorsak otomatikman öğretmenden de korkarız.
İşte aktarım bu demek.
O günün kodlanmaları ile bugün insanlarını karıştırmamak gerek.
Karşımızda ki kişi öyle gülüyor diye o geçmişte sinsi gülen tacizci değil, o baban gibi Bakıyor diye seni döven baban gibi olacak değil illa ki.. Karıştırıp kapılıp gitmeyin.
İnsanlar farklıdır.
Gün Aktarımları farketme günü.
Hadi bakalım kimlere gereksiz ama iyi ama kötü aktarımlar yaptığınızı farketmeye başlayın.
Ee sonra?
Sonrasını sağlıklı iletişim yazımda anlatıcam ?

.

.

.
Uzm. Psikolojik Danışman/ Klinik Psikolog/ Psikoterapist Songül Çavdar