Adaletsizliğe dayanamamak?
Bir yerde adaletsiz bir tutum kokusu aldığımızda, maruz kaldığımızda bazen bazı duygularımız kabarabiliyor.
Bazen öfke, bazen çaresizlik hissi, bazen adaleti sağlamayana uyumlanma, bazen susmanın verdiği hayıflanma duygusu… Sizde hangisi canlanıyor?
Örneğin iş vereniniz hakkı hak sahibine vermedi? Hatta bunu göz göre göre aleni yaptı. Bir açıklama bile yapma ihtiyacı hissettmedi. Kendi doğrularını her şeyin üzerinde tutup kendi bildiğini yaptı. Ve siz… Neredesiniz? Orada sesiniz çıkabildi mi, susup kaldınız mı? Orada sustunuz ancak dışarıda başkalarına bas bas bunu anlattınız mı?
Peki öyleyse ne?
Öyleyse rahatsız olduğunuz duyguyu bi çekin çıkarın, bulmaya çalışın.
Sonra da bu duyguyu sıklıkla nerede hissederdiniz hatırlamaya çalışın. Örneğin ailenizi düşünün, evde mesela bu duyguyu hisseder miydiniz? Kardeşler arası adaletsiz bi tutum sergiler miydi evebeynleriniz? Peki bunu farketmekten bile kaçar mıydınız? Yoksa bas bas bağırmanıza rağmen haklı bulunmaz ya da anlaşılmamış hisseder miydiniz? Sessizce içinize mi çekilirdiniz? Bugün ki duygunuzla o gün ki duygunuz benzer mi ? Benzeşir… İlk örüntülerimizle geçmiş örüntülerimiz genellikle benzeşir. Şimdi ayırt etme zamanı. Siz o gün ki çocuk değilsiniz, korkacağınız hiç bir şey yok aslında, sizi sevmeyecek mi, terkedecek mi korkuları yaşadığınız evebeyniniz değil iş vereniniz. Öyleyse size sunacağım kısa süreli çözüm odaklı şu telkini kendinize verebilirsiniz: ‘ İş verenim başka biri, babam başka biri.’ ‘Patronum başka biri, annem başka biri’
Bilinçdışı zihniniz bu telkinle beraber ikisini ayırt etmeye başlayacak ve var olan duygunuz yavaş yavaş sakinleyecek… Yetmediğini hissettiğiniz yerde telkin sayısını ve sıklığını artırabilirsiniz.
Sevgiler ?

.

.

.
Uzm. Psikolojik Danışman/ Klinik Psikolog/ Psikoterapist Songül Çavdar