Ağlama yüreğim yar gelmez, gelse de artık farketmez.
Ha döndü dönecek ömür bitiyor , kış ortasında bahar gelmez…
Bu şarkıyı birçoklarınız biliyor değil mi… Dinlerken o kadar ağır geldi ki??♀️
Psikoterapistliğin ilk yıllarından beri ne şarkıları ne şiirleri; şarkı ve şiir gibi dinleyemiyoruz. Daimi bir analiz destanı dönüyor kafamızda imge imge.. (Psikoterapistlerin)
Hala da öyleyim ya… ‘BU NE KADAR AĞIR’ diyerek dinledim bu şarkıyı arabanın radyosunda.
Bir yâr’ a odaklı yaşam, onun gelmesini beklemekle geçen ömür, sayısız darbe. Son perdeye kadar da öyle olacağı öngörülen bir yaşam.
Yar’a kadar sıkıntı yok, yar iyidir?Sevgilidir. Yoldaştır. Ancak yollar bir yerde ayrılır, ayrılabilir normaldir… Bir gün biter ve elbette üzülmek normaldir. Ancak diplere batmak, ömürlerce beklemek? Hayatı bu şekilde geçirmek…
Evveli derdim ki ne kadar kıymetli, ne derin sevgilermiş, bir kişiyi sever, o kişiyi ömürce beklerler imiş. Şimdiki kuşak bunu tadamayacak. Şimdilerde anlıyorum ki, kıtlık, savaş, yoksulluk, anne baba sevgisinin tam gösterilmediği yılları, bağlanacak nesne aramayacaklardı da napacaklardı? Bir ömür beklemeyip nereden teselli bulacaklardı…
Her neslin, atalarına bağımlı farklı farklı kendilikleri… Farklı bağlanma stilleri, farklı ilişki anlayışları…??♀️
Ben yine de bir ömür bir kişiyi bekleme taraftarı değilim gönlüm, sen ağlama ☺️??
.
.
.
Uzm. Psikolojik Danışman/ Klinik Psikolog/ Psikoterapist Songül Çavdar
Siz de fikrinizi belirtin